Size nasıl yardımcı olabiliriz?
 
Ara

Kısaca Akbank ve tarihsel öykümüz 

Akbank T.A.Ş. olarak, Bakanlar Kurulu’nun 12.12.1947 tarih ve 3/6710 sayılı kararıyla verilen izin çerçevesinde, her türlü banka işlemleri yapmak ve Türkiye Cumhuriyeti Kanunları’nın menetmediği her çeşit iktisadi, mali ve ticari konuda teşebbüs ve faaliyette bulunmak üzere Adana’daki pamuk üreticilerine kaynak ve destek sağlamak amacıyla 30 Ocak 1948’de özel sermayeli bir ticaret bankası olarak Adana’da kurulduk. İlk İstanbul şubemizi 14 Temmuz 1950’de Sirkeci’de açtık. 1954 yılında Genel Müdürlüğü’müzün İstanbul’a taşınmasının ardından şube sayımızı hızla artırarak, 1963 yılında tüm bankacılık işlemlerinde otomasyona geçtik.

1990 yılında halka arzımız ve 1998 yılında ikincil halka arzımız ile uluslararası piyasalarda American Depository Receipt (ADR) olarak işlem görmeye başladık.

Kurumsal ve yatırım bankacılığı, ticari bankacılık, KOBİ bankacılığı, bireysel bankacılık, ödeme sistemleri, özel bankacılık, yatırım hizmetleri, hazine işlemleri alanlarında müşterilerimize hizmet vermeyi sürdürüyoruz. Standart bankacılık hizmetlerimizin yanında, şubelerimiz aracılığıyla sigorta sektöründe de hizmet veriyoruz. Aksigorta A.Ş., AgeSA Hayat ve Emeklilik A.Ş. adına sigorta acenteliği yapıyoruz.

Akbank AG, AK Finansal Kiralama A.Ş., Ak Yatırım Menkul Değerler A.Ş., Ak Portföy Yönetimi A.Ş. ve AkÖde A.Ş. iştiraklerimizle, müşterilerimizin farklı finansal ihtiyaçlarına yenilikçi ürün çözümler geliştirebiliyoruz. Ulusal ve uluslararası bankacılık sektöründe Akbank kimliği ile özdeşleşmiş Axess, Wings, Private Banking gibi fark yaratan ürün ve hizmetlerin sahibiyiz.

19 milyonu aşan müşterimize İstanbul’da bulunan Genel Müdürlüğümüz, Veri ve Yaşam Merkezimiz, Türkiye’deki 19 Bölge Müdürlüğümüz, 711 şubemiz ve 12 binin üzerinde çalışanımızla geniş hizmet ağımız ve teknolojik altyapımız vasıtasıyla hizmet veriyoruz. Şubelerimizde sağladığımız birebir hizmetin dışında dijital dönüşüme yaptığımız yatırımlarla müşterilerimize Akbank İnternet, Akbank Mobil, Çağrı Merkezi, yaklaşık 5300 ATM, 680 bin POS terminali (sanal POS dahil) aracılığı ile değer yaratmayı sürdürüyoruz. Bunların yanı sıra, Türkiye’de sahip olduğumuz yüksek itibarlı kimliğimizden güç alarak, Almanya’da iştirakimiz Akbank AG, Malta’da ise şubemiz aracılığıyla faaliyetlerimize uluslararası boyut kazandırdık.

2021 yılında ekonomimize sağladığımız kredi desteğimizi 397 milyar TL’si nakdi olmak üzere toplam 485 milyar TL seviyesine çıkardık. Toplam mevduatımız 454 milyar TL’ye, aktiflerimiz ise 763 milyar TL’ye ulaştı. %21,1 düzeyine ulaşan güçlü konsolide sermaye yeterlilik oranımızla, sektörümüzdeki en sağlam sermaye yapılarından birine sahibiz. Bu yapıdan aldığımız güçle, reel sektörümüzün gelişimine, şirketlerimize sunduğumuz krediler doğrultusunda katkı sağlamaya devam ettik.

Akbank olarak, 73 yıldır etik, sosyal ve çevresel değerlerinden ödün vermeden finansman sağlayarak ülkemiz için toplumsal katkısı yüksek olan birçok girişimin parçasıyız. 2020 yılında sürdürülebilirlik stratejimiz kapsamında sürdürülebilir finansman, insan ve toplum, ekosistem yönetimi ve iklim değişikliği olmak üzere dört ana odak alanımızı belirledik.

Türkiye’de, sürdürülebilirlik alanında uzun vadeli hedefler veren ilk mevduat bankası olduk. Biliyoruz ki, tüm dünyada etkisini artarak hissedeceğimiz iklim değişikliğiyle mücadele, ancak uzun vadeli bakış açısı, veri ve bilime dayanan stratejiler ve kurumlar arası iş birliğiyle başarıya ulaşabilir.

Biz de, bu bilinç ve sorumlulukla, 2030 yılına kadar ülkemize 200 milyar TL sürdürülebilir kredi finansmanı sağlamayı taahhüt ediyoruz. Bu kredi hacmiyle orantılı olarak, sağlayacağımız sürdürülebilirlikle ilintili finansmanı da yine 2030 yılına kadar artırmayı hedefliyoruz. Ayrıca, sürdürülebilir yatırım kategorisine giren yatırım fonları bakiyesini de 2030 yılına kadar 15 milyar TL’ye çıkarmayı taahhüt ediyoruz.

Türkiye’nin sürdürülebilir ekonomiye geçiş sürecinde üstlendiğimiz sorumluluk doğrultusunda sürdürülebilir finansman araçlarına odaklandık. Bu doğrultuda, aktif şekilde yürüttüğümüz çevresel ve sosyal etki değerlendirme sistemi ve politikalara uyum süreçleri, yenilenebilir enerji projelerinin kredilendirilmesi, yeşil tahvil uygulamaları ve Sürdürülebilir Kredi Sözleşmesi uygulamalarının yanı sıra; 2021 yılında, Birleşmiş Milletler Çevre Programı Finans Girişimi’nin Sorumlu Bankacılık Prensipleri, sürdürülebilir temalı sendikasyon kredileri, mavi finansman ürün paketi, sürdürülebilir sermaye benzeri tahvil ihracı, sürdürülebilirlik kriterleri içeren repo işlemleri gibi sürdürülebilir finans uygulamalarını hem iş yapış şeklimize hem de hizmetlerimize dahil ettik.

Sürdürülebilirlik stratejimiz doğrultusunda çeşitlilik ve kapsayıcılık ilkelerine dayalı kurum kültürümüz ile çalışmalarımızı önceliklendiriyoruz. Finansal kapsayıcılık alanında sağladığımız ürün ve hizmetlerle toplumumuzu finansal olarak güçlendirmeyi ve dezavantajlı gruplar dahil tüm paydaşlarımızın ekonomiye katılımlarını sağlamayı amaçlıyoruz. 2021 yılında Birleşmiş Milletler Çevre Programı Finans Girişimi’nin Finansal Sağlık ve Kapsayıcılık Taahhüdü’nün kurucu üyesi olduk.

Engelli bireylerin çalışma hayatına katılımı, cinsiyet ve fırsat eşitliği, kadınların güçlendirilmesi ve gönüllülük faaliyetlerimiz ile eğitimde fırsat eşitliği çalışmalarını destekliyoruz. 2021 yılında küresel bir girişim olarak kurulan The Valuable 500’ün imzacısı olarak, girişime Türkiye’den katılan ilk banka ve kurum olduk.

Yenilikçi bankacılık kültürümüzü temele alarak 2016 yılında kurduğumuz “Akbank LAB” ile yurt içi ve yurt dışında bankacılık sektöründeki öncü projelere yatırım yapıyoruz. Müşteri deneyimini iyileştirmeyi ve iş birimlerinin operasyonunu kolaylaştırmayı hedefleyen Akbank LAB ile yeni projelere imza atmayı sürdürüyoruz.

Müşterilerimizin değişen ihtiyaçlarına cevap verebilmek ve teknolojinin hayatımıza getirdiği gelişmelere uyum sağlayabilmek için yeniliğe ve değişime açık bir bankacılık kültürünü benimsiyoruz. “Yeni Nesil Akbank” programımız kapsamında, yeniden tasarladığımız “Akbank Mobil” uygulamamızı müşterilerimizin finansal ihtiyaçlarını kolay bir şekilde karşılayabilmeleri için sürekli geliştiriyor ve Türkiye’de bankacılık sektörünün dijital dönüşüm yolculuğundaki lider konumumuzu koruyoruz. Mesafeli hizmetlerin önem kazandığı COVID-19 salgını döneminde, müşterilerimize kredi kartı kullanımında yeni kolaylıklar sağlamak adına “Digital First” programını ülkemizde uygulayan ilk banka olduk.

Toplumsal yatırımlarımıza bir yenisini daha ekleyerek Akbank Gençlik Akademisi’ni kurduk. Gençlik Akademisi kapsamında, toplumumuzun önemli bir kesimini oluşturan gençlerimize, geleceğin yetkinliklerini kazandırmak üzere farklı alanlarda eğitimler veriyoruz. Akademi’nin ilk yılı için belirlediğimiz 15 bin öğrenciye ulaşma hedefini aşarak, 40 bin öğrenciye ulaştık.

Akbank olarak bankacılık sektöründe teknoloji altyapımız ve finansal kapsayıcılık anlayışımızla tüm paydaşlarımızın beklentilerini karşılayacak ürün ve hizmetler geliştiriyoruz. KOBİ’ler, kadın girişimciler, start-up’lar gibi farklı müşteri ve sektör grupları için özel finansman destekleri oluşturmaya devam ediyoruz.

Cinsiyet eşitliği konusunu temel alan çalışmalarımız doğrultusunda ise 2021 yılında, cinsiyet eşitliğini taahhüt eden şirketlerin performansını ölçmek için dünya çapında yapılan en kapsamlı araştırmalardan biri olan Bloomberg Cinsiyet Eşitliği Endeksi’nde (GEI) girdik. Küresel finans piyasalarındaki en iyi politika ve uygulamaları teşvik etmek amacıyla kurulan Official Monetary and Financial Institutions Forum (OMFIF)’un uluslararası düzeyde önemli bir referans noktası olarak kabul edilen “Gender Balance Index – Cinsiyet Dengesi Endeksi” araştırmasında bankalar arasında ilk 5’te yer alırken, gelişmekte olan piyasaların en iyisi seçildik.

Faaliyetlerimizi ve operasyonel süreçlerimizi iklim değişikliği ile mücadele kapsamında gözden geçiriyor çevresel ayak izimizi azaltmamız sağlayacak verimlilik, tasarruf ve azaltım çalışmalarını içeren sürdürülebilir çözümleri hayata geçiriyoruz. Ulusal ve uluslararası ölçekte sürdürülebilirlik endekslerine raporlama yapıyor, sürdürülebilirlik çabalarımızın üçüncü taraf değerlendirici kurumlar tarafından derecelendirilmesini sağlayarak, gelişim alanlarımızı belirliyoruz. Operasyonlarımızdan kaynaklanan sera gazı emisyonlarını azaltmanın yanında, 2030 yılına kadar kredi portföyümüzün iklim değişikliğine olan etkisini azaltmak da iklim kriziyle mücadele hedeflerimiz arasında yer alıyor. Bu doğrultuda İklimle Bağlantılı Finansal Beyanlar Görev Gücü’ne (Task Force on Climate Related Financial Disclosures-TCFD) desteğimizi bu yıl açıkladık.

 
 
Bu yardımcı oldu mu? Evet Hayır